16 Haziran 2010 Çarşamba

Yemek, rüya ? Tanrı'm galiba deliriyorum.. Yok yok sadece sana geliyorum !

Sağımda yemek yapmakta olan annemle muhabbet edememekteyim. Kulağındaki kulaklıklardan ve dinlediği müzikten olsa gerek, ben de onu rahat bırakıp buraya geldim. Çünkü ne yaptığı yemeğe yardım edebilecek hevesim ne de konuşmaya çabalayacak dudaklarım var şu anda...

Annemin derdi dolapta bulamadığı domates ve biber, benimse hala etkisinden kurtulamadığım rüya. Ona anlatsam "hayır olsn kızım" der geçer belki de çünkü yorumlanabilecek cinsten olduğunu düşünmüyorum. Bir de size sunmak lazım tabi..En güzel dinleme şeklinin okumak olduğunu düşündüğümden, beni tanımayan bunca insana rüyamı anlattığıma da hala inanamıyorum orası ayrı...

Yatağımdayım kucağımda laptop çakması bi netbook var fanı deli gibi çalışıp havanın sıcağı yetmezmiş gibi bir de onun sıcağı boğuyor beni. Yanımda da kağıt kalem, ekrana bakıp bir şeyler not ediyorum; isimler.. Ekrana baktıkça kararıyor, uzaklaşıyor, küçülüyor... Kağıda baktıkça yazdıklarım daha da silik görünüyor. Kırpıştırdığım gözlerim şaşkınlıktan değil korkudan kontrolden çıkmış durumdalar, evet korkuyorum... Baktıkça kararıyorum, kararıyorsun, kararıyor etraf ! Bir ses duyuyorum "korkma, yanındayım geçecek" diyor. Uzanıyorum, elim bir şeye dokunuyor, omzu olsa gerek..."Hani nerdesin hiçbir şey göremiyorum!" diye haykırıyorum. "O zaman biraz da benim gözlerimden bak ekrana, kağıda, kendine" diyor. Kafamı bulunduğunu tahmin ettiğim yere çeviriyorum... Derken uzaktan bir ses daha duyuyorum: "Kalk kızım uyanma vakti !"

Uyanıyorum, uyanığım ve sanırım bir daha uyuyamayacağım.. Tanrım deliriyorum !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder